I, Tonya

Craig Gillespie'nin yönettiği ve Steven Rogers'ın yazdığı Margot Robbie'nin başrolünü oynadığı 2017 çıkışlı Amerikan biyografik spor kara komedi filmidir. Film Amerikalı artistik buz patenci Tonya Harding'i anlatmaktadır.


Film ilk çıktığında sıkıcı olduğunu düşündüğümden izlememiştim, çünkü spor ve biyografi bana hiç çekici gelmeyen konular. Ama geçenlerde margot robbie'nin bi röportajına denk geldim.  -Sanırım actors on actors'dü- Orada Margot Robbie'yi biraz dinledim ve filmin iki farklı tarafın hikayelerini ayrı ayrı anlattığından ve iki hikayenin çok farklı olduğundan, bu yüzden de ironik bir şekilde komik olduğundan bahsetti. Ve role girme hakkında konuşurken şuna benzer birşeyler söyledi; "Tonya'yla tanışmadan önce bütün araştırmamı yaptım, röportajlarını izledim herşeyi kafamda oturttum; nasıl oynayacağıma karar verdim. Onunla tanıştığımda kafamın karışmasını, ona sempati duyup nasıl oynayacağım hakkında fikrimin değişmesini istemedim. Sadece onunla buluştum ve merhaba, ben seni oynayacağım dedim." Bunu duyduğumda ne kadar ilginç diye düşündüm, çünkü birinin biyografik filmi yapılıyorsa o kişinin herkes tarafından yüceltilen bir insan olacağını düşünüyordum sanırım. Ama bu film herkes tarafından yüceltilmek bir yana herkes tarafından nefret edilen birinin hikayesiymiş.

Neyse bu röportajı dinleyince filmi merak ettim ve o gece açıp izledim. Filmi izlerken sürekli bu nasıl bir biyografi filmi olabilir diye düşündüm. Herşey gerçek değil de, gerçekten çok kara bir komedi hikayesiydi. İzlemesi çok eğlenceliydi. Filmin röportajlar vasıtasıyla ilerlemesi mükemmel bir fikirdi, bayıldım. 

Oyuncuların performansları da çok iyiydi. Özellikle Tonya'nın annesi Lavona'yı oynayan Allison Janey'e bayıldım. Sebastian Stan'ı da bu rolüyle çok beğendim. Ve tabiki Margot Robbie de müthişti. Öğrendiğim kadarıyla bu filmi 31 günde çekmişler ve ondan öncesinde Margot 6 ay kadar artistik buz pateni çalışmış. 31 günde çekilmiş bir film için çok fazla emek vermiş. Bence verdiği emeğe de deymiş. 


Filmdeki hikayeden biraz bahsetmek gerekirse, ki buralardan sonrası spoiler içerebilir, uyarımı yapayım. Tonya bence sevilebilecek bir karakter değildi. Ama başına gelenler, ailesinden gördüğü hem psikolojik hem fiziksel şiddet, eşinden gördüğü şiddet, insan izlerken üzülüyor. Yaptığı şeyi haklı çıkarmıyor belki, ama olaylara onun açısından bakmak da onu da anlamamızı sağlıyor. Yaptığı şey demişken her ne kadar filmde aksi lanse edilse de Nancy Kerrigan'ın sakatlanmasında onun suçsuz olması bana mantıklı gelmiyor. Zaten o dönemde de cezasını almış olduğu için bu konun üstünde uzun süreli durmaya gerek yok tabi.  

Bence üzerinde durulması gereken şey belki de bu saldırıyı planlamış olan ve kendisini sürekli döven eşine geri dönüşü olabilir. Aslında filmdeki Tonya'nın gerçekteki Tonya'dan biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum, izlediğim belgesellerde ve röportajlarda yaptığım gözlemlere göre. Bence gerçekteki Tonya kendine güvensiz, asla istediği gibi olamayan, asla olduğu kişiyi beğenmeyen ve kendisine ne denilirse yapan bir insan. Her ne kadar inişleri çıkışları olsa da, kimi zaman bağırış çağırışları olsa da. Kendine olmayan güveninden dolayı da gerçekten bir pembe dizi kötüsü gibi tavırları var. Bu üstünde düşünülmemiş saldırı da tam da pembe dizilerden çıkma gibi duruyor zaten. Bu yüzden kendisini döven bir insan onu sevdiğini pişman olduğunu söylediğinde daha iyisini düşünemediği için geri dönüyor ona. Ama filmde daha güçlü bir Tonya görüyorum ben, kendimce. Bilmiyorum belki bir göz yanılması sadece, gerçek Tonya Harding'in minicik boyu bana yanlış vibelar veriyor belki. Margot Robbie'yse o ihtişamlı görünüşüyle güçsüz görünemiyor gözüme. Ama farklılıklar hissediyorum. Belki de filmi sadece Tonya'nın değil eşinin de gözünden izliyor oluşumuz değiştiriyor hikayeyi. Tonya'nın eşi onu dövdüğünde karşılık verişi bana güçsüzlükten çok havalı geliyor bir miktar. Ya da; havalı doğru kelime olmadı sanırım :D Her neyse filmdeki Tonya'nın ayrıldıktan sonra bu adama dönüşü bir türlü mantığıma yatmıyor. 

Kısaca ilk üçlü axel yapan Amerikalı artistik buz patencisi bir miktar kade bir miktar kendi seçimleri yüzünden kariyerini mahvediyor. Ve yıllar sonra bunun çok iyi bir karakomik filmi yapılıyor. İzlenmesi tavsiyemdir. Filmde cgi'yla yapılmış olan üçlü axel'in aslının da izlenmesi tavsiyemdir, güzel bir an ve youtube'da mevcut :)

Okuduğunuz için teşekkür ederim :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

My ID Is Gangnam Beauty

Let's Eat 3