The Vampire Diaries

(Önceden uyarayım, bu yazı aşırı spoiler içerir)



Evet doğru okudunuz vampir günlükleri! Sadece vampir değil, kurtadam, cadı, melez, hayalet, vampir avcısı vampir x2, ölü cadı, hayata yeniden dönmüş ölü, bir melezden hamile kurtkadın günlükleri... Daha saysan devam eder.. Maşallah yazarlar son hız devam ediyor saçmalamaya...

Şimdi bazı arkadaşlar "Saçmalama mı?  Sen ne diyosun güzelim dizi hakkında!" dicek ama arkadaşlar bunu bir vampir günlükleri sever olarak söylüyorum ve lütfen siz de kabul edin dizi iyice garipleşti.. Ben ki bu diziyi iki yıldır her hafta yeni bölüm çıksın diye sabırsızlıkla bekleyen biriyim, 4. sezonun sonunu izlemedim...
Klaus'un çocuğunun olacağı ortaya çıktığından beri dizinin yüzüne bakmadım... Zaten sezon finalinde de Elena Damon'u seçmiş, bir Stelena fanı olaraktan izlememek daha iyi dedim ve bıraktım. Yeni sezona da başlayacağımı sanmam, belki kökenler için hazırlanmış yeni diziyi izlerim, onu bilemicem..

herneyse geçelim karakterlere...

Elena Gilbert (Nina Dobrev)

Kendisi bizim güzel kızımız, sevimsiz karakterimiz doppelganger, yani görsel ikiz.. Görsel ikiz ne ki? diyenler varsa hemen söyliyim efendim, bu arkadaş yıllar yıllar öncesinden beri yaşayan vampir Katherine Pierce'in vücut ve yüz olarak tıpatıp aynısı yani ikizi. Ancak sadece dış görünüş olarak aynılar, içlerinde ikisi de bambaşka insanlar... Dizinin ilerleyen bölümlerinde öğreniyoruz ki, aslında bu görsel ikizin bir başı varmış, Klaus'un ilk aşkı... Ama girmeyelim şimdi oraya, çıkamayız.

İşte bu güzel kızımız önce Stefan'ı görüp beğeniyor daha sonrasındaysa gidiyor kardeşi Damon'a aşık oluyor. Tabi Damon ve Stefan da bu kıza aşık oluyor, zaten bunların ilk aşkı da Katherine olunca en baştan zaten bi etkileniyorlar kızdan ama daha sonra iyicene aşık oluyorlar ve Katherine'i kim takar bize Elena verin moduna giriyorlar. Elena da onların arasında kalıyor, ne yapacağını bilmeden...  Başta Damon'dan nefret etse de onunla arkadaş oluyor bir zaman sonra, daha sonrasında da aşk takip ediyor arkadaşlığı. Her ne kadar diziyi izlerken sinirlenip nasıl Stefan'ı bırakabilirsin desem de, sonuçta bir insan Damon'un yanında durup da ona aşık olmazsa onda sorun var demektir, o yüzden sana bir yandan da hak veriyorum Elena...

Ancak sinirimi bozan bir tek bu konu değil Elena'da, bu kızın kendisi ayrı bir dert. Herşey bunun yüzünden oluyor, ve kendisinin herşeye sebep olduğunu öğrendiğinde kendini feda etmeye kalkışıyor ama beceremiyor da... Bi havaları var böyle bazen, ben herşeyden haberdarım, ben herşeyi yaparım tavrı, neyden haberin var allahaşkına? Bişey yapabildiğin yok bari sus otur. Bazen de herşey benim yüzümden diyip depresyona giriyor o daha bir sinir bozucu....

Stefan Salvatore (Paul Wesley)

İyi vampirimiz, insan kanıyla değil tavşan kanıyla beslenen Stefan, diğer adıyla deşici. Katherine'in oyununa gelip vampir olmak zorunda bırakılan, sürekli raydan çıkan, kendinden nefret eden Stefan; Katherine'nin görsel ikiziyle tanışınca ona aşık olur. Nefret ettiği kardeşi Damon'la zaten bi kere aynı kadına aşık olmuşlardır ve bu sefer de bunun olmasından korkmaktadır.

Bu arkadaş da sürekli fedakarlık yapma peşindedir ancak asıl kızı kurtarmayı bazen becerse de bazen de eline yüzüne bulaştırır.

Damon'a karşı kendini kötü hisseder, çünkü Damon onun yüzünden vampir olmuştur. Ama kardeşine duyduğu bu suçluluk duygusu nefretini örtemez. Bazen tam arkadaş oldular yeniden dersiniz, diziyi izlerken ama daha sonrasında odaya elena girer ve iki kardeş birbirinden nefret etmeye devam eder.

3. sezonun başında Klaus'un zoruyla iyi kimliğinden kurtulur ve deşici halleriyle karşımıza çıkar. Her ne kadar bu deşici kimliği insanları önemsemeyip onları parçalayacak bedenler olarak görse de Elena'yı bir türlü bırakamaz ve eski haline yavaş yavaş döner.

Damon Salvatore (Ian Somerhalder)

Yüz yılı aşkın süredir aynı kadına aşık, kimseyi umursamayan kötü vampirimiz; Damon. Dizinin başında hepimize kötü karakter olarak gösterilmiş olsa da sonradan görüyoruz ki aslında sevgiye muhtaç, yalnız, sevdiği kadından ve kardeşinden kazık yemiş sevdiği kadın için herşeyini feda edebilecek biri. O sert görünüşünün altında Katherine'le olan bağı yavaş yavaş koparken Elena'ya olan aşkı hızlı bir şekilde artıyor.

Kardeşinden nefret ediyor bunun sebebi belki onu zorla vampir yapmasıdır belki de sevdiği iki kadının da onu sevmesidir. Her ne kadar tahminde bulunsam da tam olarak bilemiyoruz nedeni...

Elena'ya bişey olacak olduğunda, amaaan banane tavırları sergiliyor herkese ama bize yediremiyor bu rolünü, kötü vampirimiz. Zaten daha sonrasında Elena'yı kurtaran da yine bu umursamaz tavırlı kahramanımız oluyor.

Damon dizi boyunca yakışıklılığı sağolsun herkese kendini hayran bırakıyor, cadımız Bonnie hariç.

Bonnie'yle bir türlü yıldızları barışmıyor, çünkü Bonnie onun kötü adam olduğunu, Elena'ya layık olmadığını düşüyor (kafası iyi mi bunun?!) Sürekli Damon'a engel olma peşinde ama anlamıyor ki o senin çok sevdiğin arkadaşın Elena'yı hep bu adam kurtarıyor!!

Klaus Michaelson (Joseph Morgan)

Dizinin asıl kötü adamı, köken vampirlerin en güçlüsü yalnız kalmaktan korkan Klaus. Neredeyse bütün kardeşlerine hançeri saplayı onları bir tabuta koymuş. Bunun sebebiyse kendisine ihanet ettiklerini düşünmesi. Elena'yı arıyor çünkü annesinin bin yıllar önce kendisine yaptığı büyüyü kırmak istiyor bu büyüyü kırabilmesinin tek yolu da Elena''yı öldürmekten geçiyor.
"Peki bu büyü nedir de Klaus bunu kırmak istiyor?" ve ya "Neden bu güçlü vampirimiz yalnız kalmaktan korkuyor?" işte bu soruların cevabı Klaus'un babasının diğer kardeşlerinin babasında farklı olması. Klaus'un babası, annesinin evli olduğu adam değil bir kurtadam tabibunu başta kimse bilmiyordu. Taki annesi onları vampir yaptıktan sonra Klaus birini öldürene kadar.Bir kurtadamın, kurtadam özelliklerinin ortaya çıkması için bilerek veya yanlışlıkla birisini öldürmesi gerekiyor. Klaus'un hem kurtadam hem vampir olduğu ortaya çıkınca cadı annesi bunun fazla güç barındırdığını, doğaya aykırı olduğunu düşünüyor ve Klaus'un kurtadam yanını kapatacak bir büyü yapıyor. Bizim sevimli kötü adamımızda yüzyıllardır bu büyüyü kaldırmaya çalışıyor ve tabiki Elena'nın yardımları sağolsun kaldırıyor da. Başta tamamen kötü adam olsa da daha sonra hepimizin gönlünü kazanıyor, bize türlü özelliklerini göstererek. Heleki Caroline'a olan karşılıksız aşkı hepimizi kendinden geçiriyor...


Her ne kadar karakterler bu kadarla sınırlı olmayıp hepsini özenle incelemk istesem de, çok fazla karakter olmasından ve benim o kadar sabrım olmamasından dolayı bu karakter analizimi burada bırakıyorum ve herkesin merak ettiği o çok önemli soruya geliyorum.

"Vampirlerin başlangıcı nasıl olmuş?"

Bin yıllar önce daha Amerika keşfedilmeden, Amerika'da yaşayan bir kabile varmış. Bu kabilenin ailelerinin çocukları teker teker ölüyormuş bunun sebebiyse cani ve çok güçlü kurtadamlarmış. Bu kabiledeki bir adam kurtadamlar yüzünden çocuğu öldükten sonra kendi kendine demişki "Ben kurtadamlardan daha güçlü olup bir daha çocuklarımı kurtadamlara yedirtmicem." Daha güçlü olmak içinde karısının cadı güçlerini kullanıp çocuklarını ve kendini kurtadamlardan daha güçlü varlıklara dönüştürmüş. Ancak karısının ve kendisinin beklemediği bazı olaylar cereyan etmiş, mesela güneş ışığı onları öldürmese de çok rahatsız ediyormuş ve bazı çiçeklere dokunduklarında onları yakıyormuş. Bunların yanında en kötü olay çocuklarının kana ve öldürmeye karşı olan büyük arzusuymuş. En sonunda farketmişler ki bu vampirlik olayı doğaya aykırı, demişler bizim çocukları öldürelim bari... Bu öldürme teşebbüslerini 3. sezonda çok rahat bir şekilde görebilirsiniz...

"Peki ya kurtadamlar, cadılar, onlar nasıl olmuş?!"

Bu sorunun cevabını tam olarak bilemesem de tahminen diyorum; onlar da insanlar gibi dünyanın varoluşundan beri varlardı...

Böylelikle bu yazımın da sonuna geldik size bi kaç gifle veda etmek istiyorum. Umarım yazımı okuyup beğenmişsinizdir :)








Bulanık Beyin'den Sevgilerle...

Yorumlar

  1. Merhaba benimde bloguma uğrayıp blogumu takip etmeye başlarsanız gerçekten sevinirim :)

    YanıtlaSil
  2. ellerine sağlık, çok güzel bir yazı olmuş :) bu arada Damon'ın kardeşinden nefret ettiğini düşünmüyorum en azından son 2 sezonda artık nefret etmiyor belki başlarda çok kızgındı ama Stefan'ı seviyor bence :) o biraz kötü çocuk gibi görünmeye çalışıyor belki de. Elena'nın ne Stefan'ı ne de Damon'ı hakettiğini düşünmüyorum başlarda iyi kız hoş kız diyordum ama ı ıh ağzıyla kuş tutsa yaranamaz artık bana :) aslında ben artık daha çok Caroline ile Klaus'u merak eder oldum fakat maalesef onların sonları da pek iç açıcı görünmüyor halbuki pek çok Klaroline hayranı var ve bunu merakla beklemekte

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. teşekkür ederim :) yorumun için de teşekkür ederim :)
      ya aslında damon veya stefan birbilerinden nefret mi ediyor, şefkat duygusu mu besliyor? kardeşim diyip bağrına basası mı geliyor yoksa kazığı kalbine saplayası mı geliyor? bilemiyosun :D bi dedikleri öbür dediklerini bi yaptıkları bi sonraki bölüm yaptıklarını tutmuyo.. :D ben de elena'yı sevemedim hiç... arkadaşlarımla bol bol muhabbetini yaptık bu vampir günlüklerinin ve birçok konuda anlaşamasak da elena'nın gıcık olduğu konusunda anlaştık hepimiz de :D
      gerçekten çok klaroline fanı var :) ben nedense klaroline olacağına hala inanıyorum :D

      Sil
    2. umarım olur senarist onların hikayesi bitmedi hala diyor ama sonuçta kökenlerin dizisinde caroline en azından ilk sezon yok umarım bir mucize olurda o kadar fanın isteği boşa gitmez, bu arada bloguna takip eden kişilerin listesini eklersen bende seni takip edebilirim :) tekrardan hayırlı olsun blogun :)

      Sil
    3. ya klaus caroline'dan vazgeçmediğini belirtti zaten, bence devamı gelir :)
      tamam ekliyorum hemen :) tekrardan teşekkür ederim :)

      Sil

Yorum Gönder

Sen de,
Yaz, yaz, yaz!
Bir kenara yaz
Düşüncelerini! :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

My ID Is Gangnam Beauty

I, Tonya